1. sicim kuramını diğer bir deyişle paralel evrenler kuramını anlatan yazı şurada dursun.

    eğer paralel evrenler gerçekten varsa şuanda bu yazıyı yazmakta olan ben, bir başka evrende hiç var olmamış veya çoktan ölmüş olabilirim. başka bir evrende 1.dünya savaşında almanlar yenildi diye biz de yenik sayılmamış olabiliriz(!) daha başka bir evrende akp hiç kurulmamış olabilir.

    deliler gibi sevdiğimiz, uğruna göz yaşları döktüğümüz insanla şuanda mutluyuzdur belki? çok mutluyuzdur? hatta o kadar mutluyuzdur ki mutluluk sıkıcı gelmeye başlamış olabilir belki? olamaz mı? olabilir.

    belki içimizden biri yatak odasında atomu parçalarına ayırmakla meşguldür? belki sakat kaldık, belki durumumuz çok kötü, kimimiz kanserle cebelleşiyordur? belki şuanda yaşadığımız evren, bütün evrenler içinde en mutlu yaşadığımız evrendir? belkide en kötüsüdür? belki, belki, belki...

    bütün bunları düşününce mutlu mu olmalıyız? yoksa mutsuz mu? ya da diğer her evreni siktir edip bu evrene mi yoğunlaşmalıyız? ne kadar doğru olur ki bu? inandığınız şeyin aşkına cevap verin. mutluluğu bulmak istiyorum ben.
  2. sözlükten tanıştığım ilk başlarda kanki olduğum ve sonra yüzüme bile bakmayan o kadar çok kişi var ki... hatta bir tanesi vardı ki hesabını gidik yaptıktan sonra arada girsin takılsın diye hesabımın şifresini vermiştim, bana ulaşamadığı için bu hesaptan burayı ayağa kaldırmış ve ne telefonum ne de facebook hesabımdan mesajlar eksik olmamıştı. düşünün artık o insan bile suratıma bakmıyor artık. bende ne yapayım diye düşünüp dururken hepsinin telefon numarasını sildim. bütün sosyal medya hesaplarımı kapattığımdan onları oradan silmeme gerek kalmadı. bi @eskidiyardaki kaldı, onla dostluğumuz baki. adam, ilk kez yüz yüze gördüğü beni, evinde 3 gün misafir etti daha ne olsun?

    velhasıl öyle işte sildim gitti. niye yaptım bende bilmiyorum ama yaptım. iyi mi yaptım kötü mü yaptım onu da bilmiyorum. ufak bir kırgınlık olsada hepsine karşı, yinede güzel sohbetleri için hepsine teşekkür ederim.

    biliyorum bunu okuyacaklar buradan tanıştıklarım. hiç kimseye sanaldan tanıştıkları adamı hemen unuttular diye nefret duyacak değilim. dediğim gibi ufak bir kırgınlık var sadece o da zamanla geçer zaten. dilerim yüzünüzden gülücükler eksik olmaz, dilerim bundan sonra tanıştığınız hiçbir insan sizi yüz üstü bırakmaz ve dilerim ki bundan sonra verdiğiniz hiçbir karardan pişmalık duymazsınız. kısacık bir zaman zarfında bbs geçti hayatınızdan...

    unutulan edit : bu yazdıklarımıda hiçbirisi cürüm kadar önemsemeyecek. adım gibi biliyorum.
  3. derin bir nefes alalım, aklımızı diğer düşüncelerden soyutlayalım ve aldığımız derin nefesi verelim.

    kaç kere ölümümü düşündüm sayamadım. kaç kere cenazemin nasıl olacağını hayal ettim hatırlamıyorum. insanların arkamdan ne diyeceğini... ölümü ve sonrasını düşünmekten kendimi alamıyorum. merak ediyorum. merakımı şimdiye kadar gidermememin sadece tek bir yaşayan nedeni var. o da ölünce merakımı giderir miyim bilmiyorum. belki o zamana kadar başka bir yaşayan nedenim olur mu onu da bilmiyorum. ben bu hayatta çok az şey biliyorum zaten. büyük bir cahilim.

    ben hayatta anlamını bilmediğim veya anlamı olmayan şeyleri gereksiz görürüm. yaşamayı istemememin nedeni de kesinlikle dertlerim değil. sadece yaşamımın bir anlamının olmaması. düşünüyorum da eğer doğmamış olsaydım ne değişirdi dünyada? ne değişirdi tanıdığım insanların hayatında? ne eksik kalırdı? cevabı basit. hiçbir şey.

    hayatın anlamını bilmiyorum fakat amacı mutlu olmaktır. mutluluk olmadan yaşamanın ne gibi bir anlamı olabilir? olmaz bence. ve hayatta çok az insan mutlu olmak için emek harcar geri kalan çoğunluk mutlu olmayı bekler. armut piş ağzıma düş... ben mutluluğu bekleyenler arasındayım. mutlu olmak için emek harcamayanların mutlu olmayı hak ettiklerini de düşünmüyorum. mutlu olmak hayatın amacıdır. amacına ulaşmaya çalışmayan birinin yaşama amacı yoktur. amacı olmayan bir yaşam gereksizdir. benim hayatım gereksiz. benim hayatım anlamsız. bir kanser çeşidiyim. bu dünyaya zarar vermekten başka yaptığım bir şey yok. benim yaşamaya hakkım yok. bana öyle geliyor en azından...